Bu haftaki konuğumuz Türkiye Tekvando Şampiyonasında 3’üncü olma başarısı gösteren milli sporcu Şükran Avcı. Bazen bırakıp ve ağladığı anların olduğunu dile getiren Şükran, “Ama her seferinde yeniden ayağa kalkıp hedeflerime ulaşmayı hep istedim” dedi.

Milli sporcu Şükran Avcı, katıldığı turnuvalarda kazandığı madalyalarla Batman halkını gururlandırdı. Son olarak düzenlenen Tekvando Şampiyonasında 3.’ncü olan Şükran’ın azmi ve yeteneği yeni madalyaların da habercisi.

Hayat hikayenden bize biraz bahseder misin?

Ben Şükran Avcı 18 yaşındayım. Milli sporcuyum, aslen Batmanlıyım. Batman Üniversitesi BESYÖ bölümü 1. sınıf öğrencisiyim. Sıcak ve samimi bir ailem var. Başarılarımda bana her konuda destek çıkıyorlar.

Nasıl başladın bu spora?

Bizim komşunun oğlu vardı. O başlamıştı benim kardeşimde heveslendi. Bir pazar sabahı kahvaltı yaptık ardından babamla beraber kardeşimin kaydını yapmak için Altın Yumruk spor salonuna gittik. Babam ve kardeşim içeri girince onları gözetliyordum. Daha sonra kayıt işlemleri oldu. Şu an ki Habip Çelik hocamız beni işaret etti bu kim diye? Babamda ‘benim kızım’ dedi. Hocamız da bu kızı tekvandoya başlatalım kıyafet ve kuşak ücretleri bana ait deyince sağ olsun işte o zamanda heves sardı ve başlama hikayem böyle oldu.

Türkiye 3.’ncüsü olmanda en büyük etken ne?

Emeklerimin karşılığını aldığım için çok mutlu oldum. Antrenman hiçbir zaman kaçırmazdım. Yaptığım işi zevkle yapıyorum. Dolayısıyla verdiğiniz emeğin karşılığını alınca mutlu oluyorsunuz. Anlatılmaz bir duyguydu.

Senin vesilenle tekvandoya başlayan oldu mu?

Evet komşumuzun kızı oldu. Çoğu arkadaşım merak etti. En yakın olan ablam da bu spora heves sardı. Yapacağını da aklına koymuş ki kesin yapacaktır.

Basın da tekvando hak ettiği yerde midir?

Biraz daha öne çıkarılıp desteklenmesi gerekir. Eğer basına servis edilirse, bizleri destekleyenlerin sayısı da artacaktır. Basın gerçekten bu konuda bizlere yeteri kadar gereken desteği vermiyor. Ama inşallah sizlerin aracılığıyla bu sorun bir nebze olsun ortadan kalkacaktır.

Tekvandoya başladığında karşılaştığın zorluklar, yıldığın, yapamam dediğin anlar oldu mu?

Evet çok oldu. Bazen bırakmak istediğim anlar ve ağladığım anlar oldu. Keşke buraya gelmeseydim dediğim anlar oldu. Ama her seferinde yeniden ayağa kalkıp hedeflerime ulaşmayı hep istedim. Bazen gittiğim müsabakalarda derece yapamadığım zaman sıkılıp pes ediyordum. En büyük zorluk buydu benim için atlatmak zor oluyordu.

Antrenörün müsabakalara seni nasıl teşvik ediyor, motive ediyor?

Çok iyi motive ediyor. Bu konuda hocam çok destekçi ve rahat olmamızı sağlıyor. Müsabakalara beni iyi motive edip güzel bir şekilde hazırlayıp, moral ve motivasyonumu yüksek tutuyor. Bu bakımdan hocama teşekkür ediyorum.

Okulda durumlar nasıl? Spor hayatınla okulu nasıl birlikte yürütüyorsun?

Pandemi sürecinde olmuyor. Canlı derslerimiz var. Buna ayak uydurmaya çalışıyorum. Pandemi olmadan önce her şey gayet güzeldi uyum sağlayabiliyordum.

Tekvandoyu mesleki anlamda ilerletmeyi düşünüyor musun?

Tabii isterim. İlk hedefim Türkiye şampiyonluğu daha sonra Avrupa ve dünya şampiyonu olup ülkemin bayrağını gururla taşıyıp göndere çektirilmesini istiyorum.

İdol olarak gördüğünüz örnek aldığınız bir sporcu var mı?

Çoğu başarılı sporcuları örnek alıyorum. İdol olarak gördüğüm sporcu İrem Yaman’dır. Avrupa ve dünya dereceleri vardır.

* Spor dışında neler yaparsın?

Ev işleri yaparım. Müzik dinlemeye bayılırım. Kitap okumayı severim. Aynı zamanda derslerime çalışırım.

Seni konuk aldığımız için mutlu olduk. Bundan sonra başarı hikâyenin haberlerini yapmaktan gurur duyacağız. Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?

Öncelikle benimle röportaj gerçekleştirdiğiniz için sizlere teşekkür ederim. Bana büyük emekleri olan ve başarılarımda büyük payı olan öncelikle Habip Çelik hocama ve bana her konuda destek olan aileme şükranlarımı sunuyorum. Spor kesinlikle yapılmalı. Çünkü spor insanda karakter, kişilik ve ahlak yeniletiyor. Hayata farklı pencerelerden bakmayı öğretiyor. Ben spora başlamasaydım şu anda nerede olur ve çok farklı bir kişilik olabileceğimi net bir şekilde söyleyebilirim. Bu yüzden küçük kardeşlerim, büyük abilerim ve ablalarım geç veya erken demeden spora başlamaları gerekir. Gençlere de tavsiyem; hiçbir şey için geç değildir. Spora başlayın ki yeni bir hayatınız olsun.

Röportaj: Abdurrahman AVŞAR