Sezon başında sıkça dile getirilen “mütevazi kadro” söylemi camiayı endişeye ve hedefin olmayacağı hissine sürükleyen ince bir ayrıntı oldu. Başarının anahtarı; doğru yapılanma, hedef, kurumsallaşma ve kaliteli kadro eksenidir.

Pandemi sürecinde en çok etkilenenlerin başında futbol sektörü de yer alıyor. Birçok kulüp ciddi borç, iflas, sponsorluk ve maddi sorunları ile boğuşuyor. Taraftarın da stadyumlarda olmaması manevi destek gücünü iyice azaltıyor.

Tribünlerin ve takımların yegâne sahibi; “Yağmur, çamur, kar, kış, sıcak, soğuk demeden, cebinden ve ömründen veren, gece gündüz takımını yürekten destekleyen cefakâr taraftarlardır.”

İlimizin tek profesyonel takımı Batman Petrolspor’da ligde alınan başarısız sonuçlar birçok negatif havayı da beraberinde getirdi. Özellikle sosyal medyada son zamanlarda yer alan bazı yerel spor programlarında, Petrolspor çokça konuşuldu. Hedef tahtasında yönetim vardı. Alınan sportif başarısızlıklar ve taraftarla yaşanan birtakım belli başlı akla gelen; stadyuma az sayıda taraftarın alınması, hocanın istifası, sezon başı eksik kadro yapılanması gibi bazı sorunlar nedeniyle, eleştirilmeye başlandığını gördük. Gönül ister ki, hasret kaldığımız o hafızamıza kazınan gurur duyduğumuz, 2000 yıllarında yaşadığımız sportif başarıları, eski Petrolspor ruhunu yeniden yaşayıp canlandırmak ama; bu sadece hayallerle sınırlı kalıyor. Kaseti başa sararak hep avunuyoruz. Hayallerimizi ve şampiyonluk hedefimizi bir türlü gerçekleştiremiyoruz. Sözler başka, eylemler başka olunca, keyfimiz hep kaçıyor. Yerimizde saymaya devam ediyoruz.

Taraftar gözüyle baktığımızda daima skor odaklı bir oyun olduğu için tribün haticeye değil neticeye bakar. Taraftarların kendince haklı talepleri elbette vardır. Bunları göz ardı etmeden, çözümü mutlaka sağlanmalıdır. Yönetiminde kendi içerisinde hataları ve yanlışı olmuştur. Bu bağlamda kötü giden sezonda eleştirinin hedefinde önceliğin yönetim olması şaşırılacak bir durum değil. Başkanı özellikle hedef alan bazı taraftar gruplarının, istifa söylemi başkanı da oldukça üzmekte olduğunu görmekteyiz. Başkanın, katıldığı her platformda varsa; “Talipli olan birileri varsa ben bırakmaya hazırım” demesine rağmen, kimsenin sahip çıkmadığı, sadece sosyal medya üzerinden atıp-tuttuğu suni bir gündem yaratıldığını görüyoruz. Güzide kulübe zor şartlarda emek verenleri istifaya çağırmak sizce de haksızlık değil midir? Ne demişler: “Dereyi geçerken, at değiştirilmez.” Bu sözü daha da açıyorum; Ortada güçlü bir aday yokken bir başkanı, yaşanan bazı anlaşmazlık ve problemler odağı ışığında topa tutmak kulübü geriye götürür. İkinci devre öncesi kaotik durumlardan, kişisel tartışmalardan uzak duralım. Medenice eleştiri takıma, sporcuya, teknik ekibe mutlaka fayda getirir. Yıkıcı eleştirinin olduğu yerde başarı asla gelmez. Unutmayalım ki, aslolan Petrolspor’dur! Kişiler gelip ve geçicidir.

Bir an önce taraftar grubu yetkilileri ve yönetimin ikinci devre öncesi hemen toplanıp, iç barışın saplanıp, aradaki buzların eritilmesi gerektiğini düşünerek, çetin geçecek olan ikinci devre maratonunda sorunları tümden bir kenara atarak, kaostan uzak biçimde camiayı psikolojik tahribata uğratmadan, birlik ve beraberlik içerisinde sezonu en güzel yerde tamamlamamız gerekiyor. Hep birlikte dünden daha güçlü bir Petrolspor için sımsıkı kenetlenelim.