Organize, toplu küfürü, ırkçı ve şiddeti sportif faaliyetin bir parçası sanan Bursaspor taraftarının ve yönetici zihniyetinin ve bunların medyadaki destekçisi, yarattıkları çirkinlikleri görmezden gelmeyi kanıksadığı Bursaspor tribün terörünün alışılagelmiş bir örneğini bir kez daha yaşadık.

Bu rezilliği yaşatanları, Bu yaşanan tribün terörünün fanatik, taraflı spor yorumcuları tarafından göremezden gelinmesi, alakasız olaylarla masumiyetlerinin savunulması, yaşananların her defasında ama ve fakat ile geçiştirilmesi de şaşırtıcı değildir. Keza yıllardır bu teröre teslim olmuş federasyon ve kamu görevlilerinin de üç maymunu oynamaları ve suskun kalmaları bizim için hiçte şaşırtıcı değildir.

Depremden dolayı binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği dönemde ve bu yaşanan depremde Diyarbakır’da bile yaşamlarını yitirenlerin yası yerde dururken kepaze ve terör estiren Bursaspor taraftarı, Amedspor takımına yönelik yaptığı bu alçakça saldırı, faşist ve ırkçı söylemler asla kabul edilemez bir durum almıştır. 

Türkiye’de depremden dolayı, birlik ve beraberliğin pekiştiği şu zamanda Amedspor kulübünün, Kahramanmaraş ve Hatay dahil olmak üzere depremzedelere yardım etmesi, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin örneğini en güzel şekilde verirken, kendi sahasında konuk ettikleri paydaşlarını en iyi şekilde ağırlayan Amedspor’a Bursa stadyumunda yapılan saldırıda Bursasporlu taraftarların iki yüzlü, sahtekar ve samimiyetten uzak tutumu aynı zamanda şu acılı zamanda timsah gözyaşı dökmesi gözler önündedir. 

Eğer sizde birazcık ahlak ve samimiyet olsaydı ülkemizin içinden geçtiği en sancılı ve acılı şu zamanda bile içinizdeki kini kusmazdınız.

O zihninizdeki bulanıklık ve kalbinizdeki siyahlık olmasaydı Diyarbakır’da oynanan Türkiye Milli takımını en güzel şekilde ağırlayan Amedspor yönetimi ve halkının misafirperverliğini, kadirşinaslığını görecek kadar kör olmazdınız.

Bursasporlu taraftarların tribünde “Yüreğimiz 7.6” ve “Ne mutlu türküm diyene” pankartları  açıp ve o 7.6’lık depremde hayatını kaybeden Diyarbakırlı vatandaşlarımızın da olduğunu unutan kafatasçı, ırkçı ve faşist zihniyet maalesef bitmiyor ve bitmeyecek gibi görünüyor. 

Türk bayrağımızın yanında yer alan Atatürk posterini de tribünde açan Bursaspor taraftarı, Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Spor, dostluk ver kardeşliktir” sözünü bildikleri halde, spordan ve futboldan öte amaçlarının olduğu “Beyaz Toros” pankartı açmalarından apaçık ortadadır. 

Gelindiğimiz şu noktada, sporun birleştirici ruhunun ön planda olduğu sportif faaliyetlerde Bursasporlu taraftarların kirli hesapları Türk-Kürt kardeşliğini asla bozamayacaktır. 

Buradan TFF’ye sesleniyorum:

Batman Petrolspor - Şanlıurfaspor maçında tribünde birkaç maytap patlatılması ve sahaya birkaç tane koltukların atılmasıyla maçı tatil ediyorken, Bursaspor Amedpsor maçında, Bursasporlu taraftarların, Amedsporlu futbolculara her türlü kesici-delici alet atıp saldırıda bulunması ve ortalığı cehenneme çevirmesinden ötürü neden maç tatil edilmedi?

Bursasporlu taraftarların takımlarını desteklemek yerine, her türlü provakatif eylemlerde bulunması ve ırkçılık adına her türlü söylemleri ifa etmeleri için gelmeleri gözler önünde olurken, neden üst düzey tedbirler alınmadı?

Ya “Beyaz Toros” pankartına ne demeli?

İşte asıl kafalarda soru işareti bırakan en derin soru budur.

Bursaspor - Amedspor maçında yaşanan olayların baş sorumlusu TFF’dir. 

Biz bu işin takipçisi olacağız. Bakalım Bursaspor’a nasıl bir ceza vereceksiniz, merakla bekliyorum.

Amedspor camiasına geçmiş olsun dileklerimde bulunuyorum. İnşallah yolun sonu şampiyonluk olacaktır.